indir

İskelet,Kalça,Bacak ve Diz Hastalıkları ve Zihinsel Sebepleri (2 )

indirVücudun yapısından sonra, şimdi vücudumuzun nasıl kurulduğuna, giydirildiğine ve eklemlendiğine bakalım. Aşağıdan baş­layarak, ayaklarımız, gövdemiz, kollarımız ve başımız bulunmaktadır. Bu bölümlerin her biri belirli bir rol üstlenmiştir ve bu rol, onların işleviyle doğrudan ilişki içindedir. Her bir bölümün kendi aralarındaki kesin işlevlerini yeniden ele alarak, bir kol ya da bacak veya bir organ söz konusu da olsa, bu ilişkileri her biri için belirteceğiz.

Bacaklar Uyluk (uyluk ve uylukkemiği (femur)) ve bacak (baldır, kaval kemiği ve kamış kemiği) olmak üzere iki bölümden ve başlıca eklemleri olan üç önemli eksenden meydana gelmiştir. Bacaklar temel bir parça olan ayak ile son bulur. Ayağı, bacağı, uyluğu ve gövdeyi eklemleyen, bağlayan eklemler, kalça, diz ve ayak bileğidir. Bacaklarımızın birinci ve fizyolojik rolü nedir? Hareket etmemizi, öne arkaya, bir yerden başka bir yere ve elbette diğer insanlara doğru gitmemizi sağlayan bacaklarımızdır.

 

Bacak rahatsızlıkları

Çok genel bir biçimde, bacaklarımızda gerginlik ya da ağrı olduğunda bu, dünyayla ya da biriyle ilişkilerimizde gerilim yaşadığımız anlamına gelir. Zamanın ilişki uzanımda ilerlemekte ya da geri çekilmekte güçlük çekeriz. Bacaktaki yerini saptama kesinleştikçe, yaşadığımız gerginliğin türünü daha iyi belirginleştirecek ve hiç kuşkusuz anlamayı da sağlayacaktır. Bacağın her bölümüyle onların özel anlamlarını ayrıntılarıyla inceleyeceğiz. Sadece, her tür belirtiyi dünya ve diğerleriyle “ilişkilerin” temel çerçevesine yerleştireceğiz. ilk önce bacağın eklemlerini, kalçayı, dizi ve ayak bileğini ele alalım, ardından oyluğa, baldıra ve ayağa geçeceğiz.

• Kalça , bacaklann “birincil”, temel, “anne” eklemine denk dü­şer. Bu organların bütün potansiyel hareketleri kalçadan başlar. Aynı zamanda ilişki dünyamızın temel eksenini gösterir. Kalça, “Bilinçdışı ilişki kapısı” Bilinçdışı unsurlarımızın Bilince doğru ortaya çıktığı nokta olarak nitelenir. Derin şemalarımız, başkasıyla ve dünyayla ilişki konusunda inanç­ larımız ve ilişkiyi yaşama tarzımız bedensel olarak (elbette ki vücut yapısı konusunda) kalça aracılığıyla temsil edilir. Bu dü­ zeylerin bilinçli ya da bilinçsiz bütün bozukluğu kalçalarımızdan biri düzeyinde etkili olacaktır. Basen ve bel bölgesiyle birlikte kalçalar, iç gücümüzün olduğu gibi, aynı şekilde iç ve dış hareket ve esneklik yeteneğimizin de merkezidir. Yalnızca kal­ çalardan itibaren “varlığımız” dünyayla ilişki içindedir. Kalça rahatsızlık/an Kalça sorunları, ağrılar, gerilimler, tıkanmalar, artrozlar vb. derin inançlarımızın “temel”inin yeniden söz konusu olduğu bir durum yaşadığımızı gösterir.

Bacağın birinci ve ana desteği olan bu eklemin ayrılması, hayatla ilişki konusunda temel iç desteklerimizin, en derin inançlarımızın da bizi bıraktığı anlamına gelir. Bizden ya da başkalarından kaynaklanmış olsun, ihanet ya da terk etme kavramlarının tam olarak ortasındayız. Eğer söz konusu olan sol kalçamız ise, Yang simgesinin (babayla ilgili) bir ihanet ya da terk etme durumu içindeyiz.

Eger söz konusu olan sağ kalça ise, Yin simgesinin (anneyle ilgili) bir ihanet ya da terk etme yaşantısı durumu içinde oluruz.

• Diz Bacağın ikinci eklemidir, bükmeye, bükülmeye, diz çökmeye yarar. Sertlik veren dış gücün tersine alçakgönüllülük, iç esneklik, iç güç eklemidir. Baglılığın, kabullenmenin, hatta teslimiyet ve boyun eğmenin görünür işaretidir. Diz “Kabullenme kapı­ sı”nı  temsil eder. Hareketi ters yönde sürdü­ ren kalçanın devamıdır, benzeridir. Diz sadece geriye doğru bü­külebildiği halde, kalça gerçekten ancak öne doğru bükülebilen  bir eklemdir. Şu halde, bırakma, boyun egme, hatta geri çekilme yetenegini gösterir. Aynı zamanda Bilinç ve Bilinçdışı arasında gidip gelen eklemdir. Böylece, eger Yoğunlaşma sürecindeysek Bilinçdışından dogup Bilince dogru giden ya da tam tersine, eger Açığa çıkarma sürecindeysek  bilinçten itibaren bu bilinçdışına dogru giden bir heyecanı, bir hissi, bir düşünceyi Kabullenmeyi temsil eder. Başkasıyla ilişkinin ve bu ilişkinin içtenlik, hatta uzlaşma (gizli, bize ters gelen anlaşma demiyorum) olarak içerdigi şeyi kabullenme yeteneğimizin en önemli eklemidir.

Ayrıca Diz rahatsızlıkları Bir dizimiz ağrıdığında bundan, özel bir geçmişe katlanmakta, kabullenmekte güçlük çektiğimiz anlamına geldigi kolaylıkla çı­karılabilir. Bacaklar düzeyindeyiz, o halde gerilim dış ya da iç dünyayla, başkaları ya da kendisiyle ilişkisel niteliktedir.

Dizlerdeki “mekanik” ağrılar ya da sorunlar, dünyayla ilişkimize uygun bir heyecanın, bir hissin, bir düşüncenin ya da bir anının kabullenilmediği, hatta reddedildigi anlamına gelir. Bilinçte yaşanan, içimizde reddettiğimiz derin inançlarımızı allak bullak eden, da­ ğıtan, bozan bir şey söz konusudur. Tam tersine, Bilinçdışından (iç Sesin mesajı) ortaya çıkan, “alışkanlık”ları ya da benimsenmiş ve yerleşmiş inançları altüst ettikleri için “kabullenmekte”, günlük yaşantımızla, Bilincimizle bütünleştirmekte güçlük çekti­ğimiz bir heyecan, bir his ya da bir anı da söz konusu olabilir. Eger bu sağ diz ise, gerilim Yin (anneyle ilgili) simgesiyle iliş­kilidir. Eğer sol diz söz konusu olursa, gerginlik Yang (babayla ilgili) simgesi ile ilişki içindedir.

(bana hastalığını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim alıntı)

Uyarı: Tüm bilgiler bilgilendirme amaçlı olup tıbbi tedavi yerine geçmez.

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir